Pet Kuaför

Kedi Virüsleri

Çok güçlü bir bağınız bulunan ve uzun yıllar boyunca sevgi ile korumak istediğiniz kedileriniz, hayatları boyunca birçok virüs nedeni ile değişen hastalıklar ile karşılaşabilir. Virüsler günümüzde enfeksiyonların ve ağır hastalıkların temel nedenini oluştururken, kedi virüsleri özellikle en fazla bilinen çeşitleri ile değişen hastalıklara neden olmaktadır. 

Virüs, bir mikroorganizma olarak tek hücreli bir varlıktır ve yine yeryüzündeki kendisi dışındaki bütün canlıları enfekte edebilir. Bir protein paketi gibi düşünüldüğünde içerisinde DNA ve RNA yapıları bulundururken, hızlı bir şekilde çoğalabilir ve konak hücrelerde büyük hasarlar oluşturabilir. Günümüzde kedi virüsleri karşısında tıpkı insanlar ve diğer canlılarda olduğu gibi bağışıklık sağlayacak aşılar geliştirilmiştir. 

Virüslere karşı koruma sağlayan aşılar içinde temel aşılar tüm kedilerde, temel olmayan aşılar kedinin yaşadığı bölgeye ya da türüne göre uygulanmalıdır. Kediler için doğru aşı takvimi ve programının oluşturulması ve kedi virüsleri karşısında iyi bir koruma elde edilmesi için de veteriner klinikleri önemli bir görev üstlenir. Remedy Veteriner Tıp Merkezi olarak da üzerinde durduğumuz bu konuda aşı uygulaması için güvenilir bir hizmet sağlayabiliyoruz. Bu çerçevede de değişen aşıların etki gösterdiği virüsleri ve kedilerde en sık karşılaşılan hastalık oluşturucu virüsleri ayrı ayrı inceleyebiliriz. 

Kedi Calicivirus - Feline Calicivirus (FCV)

Kedilerde solunum yolu enfeksiyonu oluşturan en önemli virüslerden birisi kedi calicivirus olarak nitelendirilir. FCV ağız ve solunum yolundan bulaşma gerçekleştirirken, hızlı bir şekilde solunum sisteminde çoğalır ve tükürük, solunum salgısı, idrar ya da dışkı üzerinden diğer kedilere bulaşma gösterebilir. 


Feline calicivirus nedeni ile oluşan üst solunum yolu enfeksiyonlarında belirtiler arasında da kronik veya akut belirtiler bulunabilir. Hatta bazı kedilerde hiçbir belirti görülmeden hastalık seyrederken, akut yani öncül belirtiler arasında burun akıntısı, gözlerde konjonktivit, yüksek ateş ve hapşırma bulunabilir. 

Bakteriyel enfeksiyonlar ile birleşen hastalıkta da zatürre kronik olarak ortaya çıkarken, özel bir tedavi bulunmamaktadır. Tedavi açısından antibiyotikler çok sık tercih edilirken, bakteri ve virüs enfeksiyonlarını bir arada tedavi etmek için veteriner kontrolünde reçete edilen ilaçlar uygulanmalıdır. Temel aşı sınıfındaki aşılar ile virüse karşı koruma elde edilebilir.

Herpes Virüsü - Feline Herpesvirus (FHV)

Yine solunum yollarında ve gözlerde enfeksiyon oluşturan herpes virüsü kediler arasında bilhassa temas, burun akıntısı ve göz akıntısı ile kolaylıkla bulaşma göstermektedir. FHV-1 olarak da adlandırılan bu virüs, enfeksiyon taşıyan bir kedinin salya damlacıkları veya hapşırması ile havaya yayılır ve hatta kullandığı mama kabı ve minder üzerinden dahi bulaşabilir. 

Feline herpesvirus net bir şekilde göz ve solunum yolundaki burun akıntısı, göz kızarması, göz akıntısı, iştah kaybı, ateş ve hapşırma gibi belirtiler ile anlaşılabilir. Herpes virüsü ile karşılaşan bir evcil dostunuzda tedavi açısından semptomatik destek ile belirtiler giderilebilinirken, enfeksiyon mücadelesinde de reçeteli antiviral ilaçlar ve göz damlaları kullanılabilir. 

Düzenli göz temizliği ve çapak temizliği de önem arz ederken kronik bir hale gelebilecek FHV konusunda da tedavi oluşturmak çok zor olmak ile birlikte belirtileri engellemek için çaba sarf edilir. Virüsün oluşturabileceği hastalığa karşı önlem almak açısından da özellikle temizliğe ve hijyene çok yüksek özen göstermek ve temel sınıfta bulunan aşıların uygulanmasını sağlamak gerekir. 

Kedi Lösemi Virüsü - Feline Leukemia Virus (FeLV)

Lösemi insanlar ile adı anılan bir hastalık olsa da kedi lösemi virüsü nedeni ile kedilerde de farklı bir yapı ile ortaya çıkar. FeLV enfeksiyon taşıyan bir kediden ısırık ya da tükürük yolu ile bulaşabilir ve hatta anne kediden yavru kediye geçebilir. Belirtiler açısından da farklı hastalıklara benzer şekilde iştah ile beraber kilo kaybı, göz akıntısı ve uyuşukluk bulunabilir. 

Kapsamlı bir kan testi sayesinde feline leukemia virüs tespiti gerçekleştirmek mümkün olurken, enfeksiyon kapan bir kediyi tamamen kurtarmak mümkün olmayabilir. Kedi lösemisinde net bir tedavi yer almasa da hastanın hayat kalitesini arttıracak ve sıkıntılarını giderecek bir tedavi programı uygulanır. Temel aşılar arasında yer alan aşı sayesinde yavruluk döneminden itibaren koruma sağlanabilir. 

Kedi Fiv - Feline Immunodeficiency Virus (FIV)

Evcil dostlarımızda bağışıklık sistemini riske eden ve giderek zayıflatan ve bu durumda ölümcül bir enfeksiyon oluşturabilen virüslerin başında kedi fiv yer almaktadır. Enfeksiyon ortaya çıktıktan sonra yaygın bir şekilde yüksek ateş, kilo kaybı, cilt enfeksiyonları ve solunum yolu enfeksiyonları görülür. Ayrıca ishal, ağızda ülser, tüy dökülmesi ve kusma belirtileri de bir kedide FIV varlığını net bir şekilde gösterebilir. 

Tipik şekilde ısırık, tükürük ya da kan vasıtası ile kediler arasında feline immunodeficiency virüs bulaşma ihtimali yer almaktadır. Çok nadir olarak anneden yavruya geçiş görülürken, tedavi edilemeyen bu virüste bağışıklık sistemini güçlendirme amacı yer alır. Bu neden ile 6 ayda bir veteriner hekim kontrolü ile bağışıklığı gözden geçirerek, reçeteli antiviral ilaçlar, mamalar ve takviyeler kullanılır. Günümüzde bu virüse karşı geliştirilmiş aşı ise bazı evcil hayvan sahipleri tarafından tercih edilmemek ile birlikte veteriner hekim ile detaylı görüşme yapılmalıdır. 

Kedi FİP Virüsü - Feline Infectious Peritonitis (FIP)

Kedi fip virüsü nadir görülen fakat ilerleme oluşturan bir hastalık ortaya koyar. Bir kedi koronavirüsü varyasyonu olarak kedilerden köpek, insan ya da diğer canlılara bulaşmasa da kediler virüsü taşıyıcı olarak hayatına devam eder. Eğer kedinin bağışıklık sistemi ile mutasyon yaşayan virüs arasında bir karşılaşma olursa, hastalık kendini gösterebilmektedir. 


FIP enfeksiyon kapmış bir kedinin bağırsak sisteminde yaşarken, dışkı teması veya bulaşmış eşyalar sonrasında kediler arasında yayılma görülür. Oluşan enfeksiyon karaciğer, böbrek ve pankreas gibi organlarda etki ortaya çıkarırken, genellikle iştah kaybı ile uyuşukluk belirtileri görülür. Hastalık etkili yani aktif olduğunda karında şişkinlik ve akciğer problemleri ve pasif olduğunda da göz ve nörolojik sistemde etkiler ortaya çıkarabilir. 

Günümüzde feline infectious peritonitis için geliştirilmiş etkin bir tedavi bulunmasa da birçok kedi virüs taşıyıcısı olduğu için hastalık nadir bir şekilde gelişir. Özellikle kedi koronavirüsü ile enfeksiyon yaşayan kedilerde görülme ihtimali yer alırken, yavru ve bağışıklık sistemi düşük kediler risk altında bulunabilir. Virüs karşısında rutin bir şekilde aşı kullanımı yer almasa da veteriner hekimlerimiz ile görüşebilirsiniz. 

Kedi Parvo - Feline Panleukopenia Virüsü (FPV)

Köpeklerde kanlı ishal hastalığı ile ortaya çıkan parvovirüs kedi parvo olarak da kedi distemper gibi bir hastalık ismine de sahiptir. Parvo virüs evcil veya yabani kedilerde bulaşıcı bir yapı ile hızlı bir şekilde yayılabilir ve enfeksiyonlar özellikle düşük bağışıklık sistemine sahip kedilerde ağır etkiler ortaya çıkarabilir. 

Hücreler vücutta hızlı bir şekilde yayılırken; bağırsak, kemik iliği ve deride hasara neden olur. Hastalık ortaya net bir şekilde iştah kaybı, ishal, kusma ve yorgunluk belirtileri çıkarırken; kediler arasında kan, idrar ya da dışkı yolu ile hızlı bir FPV bulaşması görülebilir. Tedavi açısından birçok kedi net iyileşme göstermese de antibiyotik reçete edilerek bağırsakta virüs ile savaş sağlanır. Hastalığın ilerleyişi engellenirken, feline panleukopenia virüsü için uygulanan aşı yavruluk döneminden itibaren temel aşı sınıfında yer almaktadır. 

Kedi Koronası - Feline Koronavirüs (FCoV)

Koronavirüs dünya çapında çok büyük bir pandemiye neden olduğu gibi kediler arasında da kedi koronası oluşturacak şekilde bir varyasyon geliştirmiştir. Bir RNA virüsü olarak kedilerde enfeksiyon oluştururken, karşılaşılan koronavirüs türü Alpha Coronavirus 1 türü içerisinde yer alır. Kediler arasında genellikle temas ve tüy yalaması sonucunda bulaşırken, kedilerden insanlara bulaşan virüs türü değildir.

Bulaşma oranı kediler arasında yüksek olsa da genellikle mutasyon ile karşılaşarak FCoV virüsü vücutta FIP dönüşümü gerçekleştirebilmektedir. Bulaşmayı engellemek için de temizlik ve hijyene dikkat etmek gerekirken, feline koronavirüs bağışıklık sistemi zayıf kedilerde daha sık görülebilir. Tedavi etkin bir şekilde sağlanabilirken günümüzde geliştirilmiş aşılar ile önlem alınması da mümkündür.

Kedi virüsleri arasında sayılan bu virüs tipleri kedilerde en sık görülen virüs çeşitleri olarak farklı enfeksiyonlar ortaya koymaktadır. Bu virüslerin her birinde farklı semptomlar ile karşılaşılarak değişen tedavi yöntemleri uygulanırken, en doğru sonuca veteriner desteği ile ulaşılabilir. Bu neden ile kedi virüsleri konusunda doğru danışmanlık ve tedavi için Remedy Veteriner Tıp Merkezi’mizi ziyaret edebilirsiniz. 

Faydalı Linkler