Pet Kuaför

Kedilerde Fiv Hastalığı

İnsanlarda HIV olarak görülen ve “İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü” şeklinde adlandırılan virüs, AIDS adı verilen hastalığa yol açmaktadır. Bu hastalığa yol açacak şekilde kedilerde görülen virüs ise FIV şeklinde adlandırılır. Yani kedilerde fiv hastalığı kediler için AIDS olarak ifade edilir. Hastalığa neden olan FIV virüsü ise “Feline immunodeficiency virüs” yani “Kedi immun yetmezlik virüsü” anlamına gelmektedir.


FIV olarak adlandırılan virüs, tamamen kedilere özgü bir virüs çeşididir. Yapısı gereği kedilerde bağışıklık sistemini tehdit olarak gördüğü için bu sisteme saldırır ve zayıflamasına neden olur. Bu yapı tıpkı HIV virüsünün insanlarda gösterdiği etki gibi olduğundan dolayı kedilerde fiv hastalığı bir diğer şekilde kediler açısından AIDS olarak tanımlanmaktadır.

Kedi Fiv Aşısı Fiyatı

Kedilerde aşılama takvimi içerisinde yavru kedilik döneminden itibaren mecburi veya tercihe bağlı birçok farklı aşı çeşidi yer almaktadır. Remedy Veteriner Tıp Merkezi olarak bu aşı uygulamalarının tümünde prosedürlere bağlı bir şekilde hizmet verebiliyoruz. 

Kliniğimizde verdiğimiz tüm aşı hizmetlerinde de resmi olarak İstanbul Veteriner Hekimler Odası tarafından belirlenmiş taban fiyat tarifesinden yararlanıyoruz. Yani kedi fiv aşısı fiyatı için veteriner hekimler odası tarafından sunulmuş taban fiyat üzerinden işlem gerçekleştiriyoruz. Yine muayeneler ve farklı kriterler bağlamında da aşı uygulamasında daha üst rakamlar ortaya çıkabilmektedir.

Kedi Aidsi

FIV isimli virüs nedeniyle bağışıklık sisteminin çökmesi sonrasında ortaya çıkan FIV hastalığı bir diğer ismi ile kedi aidsi olarak adlandırılır. Bu rahatsızlık tarihte ilk defa 1980'li yılların ortasında tespit edilmiştir. Sonrasında ise dünya genelinde birçok kedide görülürken, bir retrovirüs enfeksiyonu şeklinde tanımlanmıştır. Kediler arasında %2-5 arasında bir oran ile bulaşma gösterebilen bu enfeksiyon çok yaygın olmasa da bulaşma noktasında çok tehlikelidir.

FIV kendi içerisinde birçok alt türe ayrılır ve bu alt türlerin sahip olduğu özellikler de risk grupları açısından değişkenlikler oluşturur. FIV virüsü, direkt olarak kedilerde bağışıklık sistemine saldırır. Bu sistemde oluşturduğu enfeksiyon nedeni ile vücudun tüm hastalıklara karşı savunma mekanizmasını işlevsiz bir hale getirir. Yani kedi aidsi temelinde bir viral enfeksiyondur.


FIV hastalığı belirtileri kedi sahipleri tarafından ilk aşamada neredeyse hiç fark edilmez. Çünkü kedi aids belirtileri arasında birçok farklı hastalıkta görülebilecek gündelik ve kısa sürede geçen belirtiler yer alır. Fakat kısa sürede bağışıklık sistemi zayıflamaya başlarken, kedi süreç sonunda dışarıdan gelen tüm sağlık tehditlerine karşı zayıf bir konuma düşer.

Yavaş bir biçimde hareket eden kedi aidsi yıllarca net bir belirti ortaya koymadan dahi varlığını sürdürebilir. Ancak hastalık ilerleyen dönemlerine ulaştığında bağışıklık sistemi çökmeye başlarken bazı hastalıklar çok daha sık bir şekilde yaşanır hale gelir. Süreç sonunda da virüs ve bakterilere karşı savunmasız hale gelen kedilerde yorulan ve zayıf düşen bünye ardından kedi aidsi belirtileri görülür. Bu belirtiler arasında ise

  • Aşırı yorgunluk, davranışta bozulma ve nörolojik bozukluklar,

  • Kan değerlerinde ve kan miktarında azalma,

  • İştahın sürekli şekilde azalması ve kilo kaybedilmesi ile geçmeyen ishaller görülmesi,

  • Ağız içinde ve diş etlerinde iltihaplar oluşması,

  • Tüylerin sağlıklı yapısının bozulması,

  • Kronik göz problemleri ve göz dahil olarak deri, üst solunum yolu veya mesane gibi noktalarda sık görülen enfeksiyonlar,

  • Yüksek ateş ve kusma gibi semptomlar yer alır.

Kedilerde Fiv Aşısı

FIV virüsü ile enfekte olmuş kediler etrafa yaydıkları salyaları ve birbirlerini ısırmaları vasıtasıyla başka kedilere virüs bulaştırabilirler. Ayrıca bilinçsiz veya kontrolsüz bir şekilde virüs taşıyıcısı olan bir kediden kan alınarak başka bir kediye kan nakli yapıldığında da bulaşma ile karşılaşılır. Yavru kediler de anne kediden bu virüsü alırken, bu tür durumlar dolayısıyla en az 2 ay beklendikten sonra FIV testi uygulanması gerekir.


Bu tür riskler göz önünde bulundurulduğunda da kedilerde fiv aşısı önemli bir önleyici konuma sahiptir. Aşı 1986 yılında yapılan ilk çalışmalar sonrasında geliştirilmiş bir uygulamadır. Sonraki senelerde daha etkili bir hale getirilen bu aşı veterinerlik dünyasında onay aldıktan sonra birtakım endişeler ve pozitif etkiler ile kabul edilir bir hale gelmiştir. Ancak aşı günümüzde halen yapılması zorunlu olmayan bir sınıfta yer alsa da veteriner hekimlerimiz kedilerin bu enfeksiyon karşısında korunabilmesi için aşılamayı önermektedir.

Kedilerde Fiv Tedavisi

FIV hastalığı noktasında belirtiler ifade edildiği şekilde çok geç ortaya çıkabileceği ve bazen fark edilemeyeceği için belirli kıstaslar göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer ısırılma, doğum veya başka bir hasta kediden enfeksiyon kapma ihtimalini göz önünde bulundurarak endişeleniyorsanız, kliniğimizde FIV hastalığı için bir muayene yapılmasını talep edebilirsiniz. Bu sayede erken teşhis ile kedilerde fiv tedavisi için ilk adım daha kolay ve güvenilir bir şekilde atılabilir.


Kedilerde fiv hastalığı için teşhis koyulması açısından veteriner hekimlerimiz farklı muayene ve test yöntemlerinden yararlanır. FIV şüphesi durumunda öncelikle diş, diş eti, dil, göz, kulak ve ateş kontrolü gibi birçok semptom bağlamında fiziksel muayene gerçekleştirilir. Sonrasında antikor varlığı açısından kan testi yapılması, ELISA testi ile FIV antikoru tespiti gerçekleştirilmesi ve bu antikorların spesifik proteinlere bağlanma oranının tespit edilmesi için Western testi yapılması gibi uygulamalar yer alır.

Daha net sonuçlar elde edebilmek için şüpheler artış gösterdiğinde genetik materyalin vücutta bulunup bulunmadığını görmek için PCR testi gerçekleştirilir. Hatta ağız mukozası hücre örnekleri vasıtasıyla oral mukozal hücre testi ve sonrasında ise nötrofil sayımı gibi uygulamalar gerçekleştirilir. Bazen test sonuçları negatif çıksa dahi ortalama 2 ay sonrasına yeniden kontrol yapılması da gerekebilir.

Kademeli bir şekilde gerçekleştirilen tüm kontroller ile kedilerde fiv hastalığı için teşhis koyulduğunda, tedavi için günümüzün en güncel yöntemlerinden yararlanılır. Temel olarak günümüzde bu hastalığın tedavisi için hastalığı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç veya uygulama halen bulunmamaktadır. Ancak virüsün bağışıklık sistemini zorlaması nedeni ile görülebilecek farklı enfeksiyonları engellemek amacıyla antibiyotiklerden yararlanılır.


Kedilerde fiv tedavisi için kademeli bir şekilde parazit kontrolü, bağışıklık sistemini güçlendirme ve ilaçlar ile enfeksiyonları önleme fırsatı değerlendirilir. Bu süreçte Remedy Veteriner Tıp Merkezi olarak en geçerli yöntemleri kullanırken, veteriner hekimlerimiz tarafından önerilen tedavi uygulamalarını aksatmamanızı talep ediyoruz. Hastalığın yan etkilerini önleyecek ilaçların ve vücudu dengede tutacak destek tedaviler ile sağlıklı beslenme önerilerinin doğru şekilde takip edilmesi gerekmektedir.

İyi bir tedavi uygulaması takip edildiğinde özellikle enfekte olmuş kedinin yaşam süresini uzatmak mümkün olacaktır. Hatta daha iyi ve sağlıklı bir yaşam seviyesi elde etmesinde de çok büyük bir katkı sağlanacaktır. Bu çerçevede fiv olan kedi ne kadar yaşar sorusu için de öncelikle virüs almış bir kedinin ömrünün sonuna kadar enfekte kalacağı ifade edilebilir. Ancak yaşam süresi değişen faktörlere bağlı olacağı için

  • Savunma sistemini güçlü tutmaya çalışmak,

  • Enfeksiyonlara karşı korumak,

  • Genç yaşlarda hastalığın teşhisini sağlamak,

  • Koruyucu bakım ve tedavi ile genel sağlık durumunu iyi tutmak,

  • İyi bir diyet bile beslenmeyi desteklemek,

  • Kedinin kapalı ve temiz bir ortamda yaşamını sürdürmesi ve diğer hastalıklardan korunmasını sağlamak çok önemlidir.

Fiv ve Fip Farkı

FIV virüsü, kedi aidsi şeklinde bilinen hastalığa neden olur. Benzer bir yapıya sahip olan fip virüsü ise yine bir viral enfeksiyon ortaya çıkarırken, Korona virüs ailesindeki mutasyona uğramış bir virüstür. Bu virüs de kedilerde bir bağırsak enfeksiyonuna neden olurken, ağır ve sistematik bir hastalık ortaya çıkarabilir. Bu anlamda fiv ve fip farkı net bir şekilde görülebilir.

FIV kronik ve yavaş gelişen belirtiler gösterirken, FIP kuru ya da ıslak hastalık formlarında değişen belirtiler ortaya koyar. Islak formda göğüs boşluğunda sıvı birikme imkanı yer alırken, kuru formda ise genellikle fark edilmeyecek belirtiler görülebilir. Bunun yanında kedi aidsi geçerli bir tedaviye sahip olmamak ile birlikte FIP için de etkili bir tedavi bulunmamaktadır. Fakat bazı antibiyotik kullanımlarının son yıllarda önemli avantajlar ile FIP enfeksiyonlarında iyileşmeye katkı sunduğu görülmektedir.

Remedy Veteriner Tıp Merkezi olarak kedilerde fiv hastalığı için aşı uygulamaları ve tedavi yöntemlerini güncel bir şekilde takip ediyoruz. Bu sayede endişelendiğiniz durumlarda veya rutin kontroller açısından kliniğimizi yılın her döneminde tercih ederek kedinizin sağlığını güvenle takip edebilirsiniz.

Faydalı Linkler